Bu başlık altında Kayseri’ de geçen 21 günlük askerliğimde tuttuğum günlük notlarımı paylaşacağım…

IX

Geceleri koğuşumuza başka bir bölükten birisi geliyor dikilip başında Rıdvan tertibimin bekliyor, gündüzleri de geliyor kimi zaman eşyaları kokluyor, kimi zaman soyunup yatağın bir tanesine uzanmak üzereyken yakalıyoruz. Adı Tuğrul. Er, Tuğrul… Muhtemelen delirdi bizim gibi bir bedelli tertibimiz.

Dün gece 4 kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı, hastalıktan kırılıyor tüm tugay.
Yemek içtimasında dakika başına düşen öksürük sayısını hesapladım. Dakikada 38 öksürük duyuluyor. %63 kadar aramızdan birisinin bir dakika içinde öksürme olasılığı.
Tugayın 3′ te 2′ si *ASYE.

Bitireceğiz umuyorum.

 

17.01.20
Koğuş
Kahvaltı Sonrası

 

*ASYE: Alt solunum yolu enfeksiyonu. Bu noktada kışla revirine çıktığım tek gün yaşadığım anımı paylaşacağım: Asker/Doktor’ un odasına girdim ki eğitimden izin alarak gerçekten sağlığımdan şüphe ederek… Baktım kendisine. Anladım: İstanbul’ da herhangi bir hastanede Acil’ e gittiğinizde sözle muayene eden doktorlardan farkı olmadığını. Ve hemen -alışık olduğum üzere- tanımladım kendimi, anlattım hastalık hikayemi ve sonuna ekledim bence: ”Üst solunum yolu enfeksiyonu(ÜSYE) olabilir.” diye. Ve ardından saniye geçti ki tutuşturdu karteksimi elime, okudum hakkımda yazan tanıyı: ASYE. Neyse; dokunmadan, dinlemeden, görüntüleme cihazlarından alınan ilgili sonuçları yorumlamadan alınan bu karara: NEYSE!

Yorum bırakın